Oyakbank satıldı. Oyakbank'ın yüzde 100 hissesi dünyadaki en büyük 20 banka arasında yer alan Hollandalı ING Bank 2 milyar 673 milyon dolara satın aldı.
Oyakbank'ın satışı ile ilgili Oyak ve ING Grubu'ndan Üst Yöneticilerin katılımıyla ortak bir basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, Oyak Grubu'nun 2005 yılının başlarında bankayı yeniden yapılanma içinde değerlendireceklerini ve şartlar oluşursa satabileceklerini açıkladıklarını ifade etti.
Ulusoy, verdikleri söz ışığında 5 yıl bu konuda faaliyete geçmediklerini ancak sürenin geçen yılın Ağustos ayında dolmasının ardından gerekli
adımlarını attıklarını belirterek, "Bu çerçeve içinde Oyak Bank'ın bütün hisselerini Hollanda menşeli ING Bank'a 2 milyar 673 milyon dolar nakden ve defaten, gerekli izinler alındıktan sonra satmak konusunda anlaştık" dedi.
Oyakbank'ın adı satış işlemlerinin tamamlanmasından sonra en geç bir yıl içinde değiştirilecek.
Askerle ilgimiz yok, yabancıya güvenip sattık
Oyakbank’ın satışını değerlendiren Oyak Genel Müdürü Ulusoy, “Ordunun bankası değiliz. Oyakbank’ı, yapacağı çalışmalara güvenmediğimiz bankaya satmazdık” dedi.
Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, Oyakbank’ın Hollandalı ING Grubu’na satışını düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi. Sümerbank’ı 2001’de alıp beş yılda değer yarattıklarını belirten Ulusoy, “ING’yle bu işlemi yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Böyle bir kurumun Türkiye’de olmasının finans piyasasının gelişmesi açısından yararlı bir çizgiye ilerleyeceğini düşünüyoruz. Seçim ortamında Türkiye’nin kritik gelişmelerinin yaşandığı ortamda ING’nin attığı adım bu ülkenin insanına, millete olan güveni ifade ediyor” dedi.
Oyakbank’ın askerle ilişkini değerlendiren Ulusoy şunları söyledi: “Oyak, ordunun holdingi değil. Biz ordu mensuplarının gelirlerini değerlendiriyoruz. Banka ordunun bankası değil. Ordunun bankası olmaz, ordu ticaret yapmaz, yapmamalıdır. Bu insanlar maaşlarını kazandıktan sonra bunu bir yere koyup ‘Emekli olunca bize maaş ver’ diyorsa bunu yapmanın yanlış olduğunu düşünmüyoruz. Orduyla bizim bir alakamız yok. Askerin bankası demek doğru değil.”
‘GÜVENMEDİĞİMİZ BANKAYA SATMAZDIK’
“Biz Oyakbank’ı Türkiye’de yapacağı çalışmalara güvenmediğimiz bankaya satmazdık” diyen Ulusoy, bazı taleplerle karşılaştıklarını ve bunları değerlendirmeye bile almadıklarını ifade etti.
‘KATKI YAPACAĞIMIZ ALANLARA GEÇMEK İSTİYORUZ’
Ulusoy, holdingin esas faaliyet konusu olmayan bir alanda çalışmaktansa Türkiye’ye daha çok katkı yapacakları alanlara geçmek istediklerini kaydetti.
Perakendeden çıkma konusunda ilk adımı Oyakbank’ı satarak attıklarını belirten Ulusoy, Türkiye içinde ve dışında karşılaşılacak fırsatlara göre enerjide yatırım yapmak istediklerini ifade etti.
İşte detaylar;
- Bankacılık sektöründe yabancı sermaye payı günümüz itibarıyla yüzde 30'un hatta büyüme de dikkate alınırsa yüzde 33'lerin üzerine çıkmış durumda.
- Satışa çıkarılan bankaların (Oyakbank ve Ziraat Bankası'nın tamamı, Halkbank ve Vakıfbank'ın yüzde 51'i) yabancıların eline geçmesi halinde, sektördeki yabancı sermaye oranının yüzde 50 hatta borsa payları ile yüzde 60'ın üzerine çıkacak.
- Gelişmiş AB ülkelerinde oranlar oldukça düşük. Örneklemek gerekirse; AB ülkelerinden Almanya'da yabancı sermaye payı yüzde 5, İtalya'da yüzde 8, İspanya'da yüzde 10, Hollanda'da yüzde 11, Danimarka'da yüzde 17, Avusturya ve Fransa'da yüzde 19, Yunanistan'da yüzde 20'nin dahi altında..
- Yabancı payının yüksek olduğu ülkeler AB'nin ve IMF'nin kontrol ettiği daha doğrusu sömürdüğü ülkeler. Bunları da örnekleyelim; Estonya'da yüzde 100, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 95, Slovakya'da yüzde 93, Meksika'da yüzde 82, Macaristan ve Polonya'da yüzde 65, Arjantin'de yüzde 48, Peru'da yüzde 47, Şili'de yüzde 42.
- Türk bankalarına 20-25 milyar dolar yatıran yabancı sermaye, Türk halkının trilyon dolarlık aktifinin kontrolünü ele geçirecek.
- Yabancı bankaların, ülkeyi siyasi-ekonomik krizler öncesinde ve sırasında ani terk etme riski, finansal aracılık hizmetlerinde şok düşüşlere yol açarken, artan rekabet, yerlileri aşırı riskli alanlara itecek.
- Artan yabancı rekabet ile yerliler sektör dışına itilirken, Türk bankacılık sistemi tam bir 'Oligopol'a dönüşecek.
- Yabancılar 'en iyilere' odaklanarak, küçük ve orta ölçeklileri göz ardı edecekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder